21 Haziran 2008 Cumartesi

BEYPAZARI GEZİMİZ



Küçük kızımın resim yeteneği bizi Beypazarı' na getirdi.Doğa derneği ve Ankamall ortaklaşa doğal yaşamın korunması, Beypazarı' nda yaşayan Küçük Akbaba' ların neslinin korunmasına ilgi çekmek için resim yarışması düzenlemişler, ilk kırkbeşe girenleri velileriyle Beypazarı' na götürdüler.
Pınar'cığımı tebrik ediyorum.
Beypazarı Ankara'nın turistik , otantik, görülmesi gereken bir ilçesi...

Beypazarı'nda çok güzel evler var ,aslında konak demek lazım, bunlardan biri kültür evi olarak düzenlenmiş, büyük bir konak tüm odaları yüzyıl öncesinde donup kalmış gibi..Aslında benim gibi ,iki kuşak öncesi bir anadolu kasabasında yaşamış olanlar için tam da o zamanki yaşam biçimini sergiliyor.
Tabii ki ilgi alanım olan mutfağın, o zamanlardaki hali...
Şimdi kolaylıklarla dolu modern mutfaklarımızı görseler ninelerimiz, zamansızlığı bahane eden biz üşengeç torunlarının kulaklarını bir güzel çekerlerdi.
Canım anneannecimin, 10 ev ahalisine, 5 de dedemin demirci çıraklarına hergün yemek yeptığını düşünüyorumda..
Bizler gerçekten şanslıyız!
Gezimize dönersek ,Beypazarına gidenler bilir ,yöresel yemekleri fiks hale getirmişler tüm restoranlarda.Bizde İnözü vadisinde bu yemeklerden yedik.
Tarhana çorba
Yaprak sarma
Güveç-pilav
Baklava -Höşmerim

Beypazarı'na gidip, gümüş ,yaprak,havuçlu yiyecekler,Beypazarı kurusu almadan olmaz..



Hiç yorum yok: